türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi soruları 14

Uncategorized

Sıkça Sorulan Sorular Gün + Partners

Bu yöntem demokratiktir, çünkü yargı mensubu, kendisi ile ilgili karar verecek Kurulda görev alacak üyeyi doğrudan seçip belirleyebilmektedir. Hiçbir bahane, özellikle de yargıda kutuplaşma ve hizipleşme olduğundan bahisle, doğrudan seçim usulünün terk edilip eski usule veya RTÜK modelinde olduğu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurul üyelerini seçmesi usulüne geçilmesi kabul edilemez. Meclisin seçimi, “milli iradenin ve dolayısıyla halkın iradesinin tecellisi olacağı” gerekçesi, HSYK seçimi için yeterli görülemez. Demokratik hukuk toplumlarının temeli seçme ve seçilme hakkına dayanır. Kimisi, “yönetim sisteminde seçimle değişikliğe gidilebilecek olsa idi, insanlara seçme ve seçilme hakkı tanınmazdı” dese de, temsili demokraside kamu kudretinin kullanıcısı olan devletin yönetim kadrosunun seçimle belirlenmesi esası kabul edilmiştir. Bugün kabul edilen anlamda millet ve onun kudretini kullanan devlet; yasama, yürütme ve idare ile yargı erkleri adı ile bilenen güçlerden oluşur. Bu erklerden bazılarına atama veya dar seçim usulü ile görevlendirmeler yapılsa da, asıl olan mümkün olduğu kadar seçim usulünün kullanılması suretiyle birey ve millet iradesinin devlete ve millet adına hareket eden her kademeye yansımasının sağlanmasıdır.

  • (1) Bir hâkim veya mahkeme, yetkili olmasa bile, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, yargı çevresi içerisindegerekli işlemleri yapar.
  • Kanunlarında ödeme süresi düzenlenmemiş olan idari para cezaları, tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.
  • Anonim şirket şeklinde kurulacak olan sigorta şirketleri kuruluş ve faaliyete geçebilmek için Sigortacılık Kanunun’da öngörülmüş olan bir takım özel gereklilikler dışında, Türk Ticaret Kanunu’nda belirlenen şekil ve usullere tabidir.

Örneğin 657 SK’da düzenlenen disiplin cezalarına karşı idari başvuru, disiplin cezası veren amirin üstünde başka bir üst makam yoksa disiplin cezası veren makama değil, disiplin kuruluna yapılabilmektedir. Asker kişiler hakkında uygulanan disiplin cezaları, eylemlerin niteliğine göre “disiplin suçları” ve “disiplin tecavüzleri”  olarak ikiye ayrılmaktadır.[722] Askeri kişilerin işledikleri disiplin tecavüzleri nedeniyle askeri amir tarafından 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 171. Maddesine ek cetvelde belirtilen yetki dahilinde cezalandırılmaları söz konusu olacaktır. Bu cezalar doğrudan suçu işleyen asker kişinin amiri tarafından verildiği ve icrai nitelikte, teknik açıdan idari bir işlem olduğu için denetlenebilir işlemdir[723]. Maddesi ve bu maddedeki takdir yetkisine dayanılmak suretiyle getirilen 1602 Sayılı Kanunun 21. Maddesi uyarınca Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin yargı denetimi dışındadır. Disiplin cezalarının amacı kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesini dağlamak olmakla birlikte, uygulamada bu amacın dışına çıkılarak şahsi husumetlerle disiplin cezaları verildiği, disiplin cezalarının bir tehdit aracı olarak kullanıldığı bir gerçektir. Maddesinde[676] astlarına hak edilmemiş disiplin cezası vermek suç olarak düzenlenmiş ve yaptırıma bağlanmış olmakla birlikte, ceza yargısı tarafından yapılacak bu denetim 353 sayılı Kanunun 95.

İcra ve İflas Kanunu’nun düzenlemesine göre, para ve teminat alacakları yönünden, ilamsız icra takibi yapabilmesi için alacaklının elinde bir ilam bulunmasına gerek olmadığı gibi, herhangi bir senede sahip olması da gerekmemektedir. Ancak alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi halinde icra takibi durur. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca, Türk mahkemeleri nezdinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek veya tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı gösterme yükümlülüğü altındadır. Sigorta sözleşmesi tarafları aralarında çıkacak olan uyuşmazlıklarda yabancı bir hukukun uygulanacağı konusunda anlaşma yapabilirler. Tarafların yabancı hukuku yetkili kılmaları için sözleşmenin yabancılık unsuru içermesi koşulu bulunmamaktadır. Sigorta sözleşmelerine, prensipte, sözleşme özgürlüğü ilkesi hakimdir. Taraflar, Türk Ticaret Kanunu’nun tam ve kısmi emredici hükümlerine aykırı olmamak şartıyla özel şartlar belirlemekte serbesttirler. Ancak, özel şartlar, Müsteşarlıkça onaylanan ve emredici ve yarı emredici kuralları yansıtan genel şartlara aykırı olarak düzenlenemez. Türkiye’de faaliyet gösterecek sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin anonim şirket veya kooperatif şeklinde kurulmuş olması şarttır. Anonim şirket şeklinde kurulacak olan sigorta şirketleri kuruluş ve faaliyete geçebilmek için Sigortacılık Kanunun’da öngörülmüş olan bir takım özel gereklilikler dışında, Türk Ticaret Kanunu’nda belirlenen şekil ve usullere tabidir.

TCK m.104/1’e göre, “Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianameyle; Halkların Demokratik Partisi hakkında Anayasa Mahkemesi’nde temelli kapatılma davası açılması sonrası, kapatma kararı verilmesi halinde, söz, faaliyet ve eylemleri ile partinin kapanmasına sebebiyet veren ve kapatma kararıyla birlikte siyasi yasak alan milletvekillerinin hukuki durumunun ne olacağı sorusu gündeme geldi. Bu meseleye cevap bulmak amacıyla yazımızda ele alacağımız hukuki sorun; kapatma davasında, hakkında siyasi yasak istenen ve kapatma kararı çıkması durumunda beyan, faaliyet ve eylemleriyle partinin Anayasaya aykırı eylemlerin odağı haline gelmesine, kapatılmasına sebebiyet veren milletvekillerinin bu görevlerinin devam edip etmeyeceğidir. 15 Şubat 1999 tarihinde yakalanan Abdullah Öcalan, Yerel Mahkemenin 28 Nisan 1999 tarihli kararı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 25 Kasım 1999 tarihli onama kararı ile Devletin ülkesine ve egemenliğine karşı suçu düzenleyen mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle idam cezasına mahkum edilmiştir. Vatana karşı işlenen bu suçun 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu’nda karşılığı, cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis olarak gösterilen Devletin birliğini ve Ülke bütünlüğünü bozma suçu olarak tanımlanmıştır. Maddesinde suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (kara para aklama) suçu düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasında suçun tanımına dokunulmaksızın, ceza miktarı 2009 yılında yapılan değişiklikle artırılmış ve yine maddeye aynı değişiklikle ikinci fıkra olarak suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini kabul suçu eklenmiştir. İddia ve savunmada kullanılan kişisel verilerin, “iddia ve savunma dokunulmazlığı” kapsamında nasıl değerlendirileceği günümüzde tartışılan bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Savunmada kullanılan kişisel veri niteliğindeki bilgi ve belgelerin “savunma dokunulmazlığı” kapsamında değerlendirileceği, diğer bir ifadeyle, bireyin kişisel verisinin korunmasını isteme hakkı ile savunma hakkının çatıştığı tartışmaların odağını oluşturmaktadır\. 7/24 müşteri desteğiyle her türlü sorunda yanındayız, kesintisiz oyunun keyfini çıkar. casinomhub güncel giriş 2024\. Kanaatimizce; hukuka uygun yol ve yöntemlerle elde edilen kişisel verilerin, savunmada herhangi bir yaptırıma tabi tutulmaksızın, özgürce kullanılabilmesi savunma dokunulmazlığının gereğidir.

Disiplin amiri, disiplin cezası vermeye yetkili amire denir[279]. İlgili mevzuatında özel bir düzenleme yoksa[280], onbaşıdan itibaren bütün amirler emri altındaki kişilere disiplin cezası vermeye yetkilidir (AsCK m.168/1). Bu cezanın gayesi, cezalının günlük hizmet cetvelinin dışında, herkesin yaptığından fazla ve sırası dışında askeri hizmetlerde çalıştırılmasıdır. Örneğin gereksiz çukur kazdırmak askeri bir hizmet olmadığından ceza olarak da yaptırılamaz. Ancak gerekli lağım çukuru, siper kazılması, araç ve kışla temizliği gibi işler birer askeri hizmet olduğundan sıra harici hizmet cezası olarak yaptırılabilir[239]. “Hâkimler ve savcılar, Sayıştay dâhil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar” (Ay. m.68/5).

(1) İddianamenin kabulüyle, kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresi başlar. İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir. (5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu maddehükmü uygulanmaz. D) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyletamamen giderilmesi, koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. (5) İşlemde hazır bulunan ilgililerce onanmak üzere tutanağın kendilerini ilgilendiren kısımları okunur veyaokumaları için kendilerine verilir. (4) Tutanak, işlemin yapıldığı yeri, tarihi, başlama ve bitiş saatini ve işleme katılan veya ilgisi bulunan kimselerinisimlerini içerir. (3) Müdafi veya vekil sıfatıyla hazır bulunduğu işlemlerle ilgili tutanakta avukatın isim ve imzasına da yer verilir. (2) Birinci fıkra kapsamına giren hallerde ölünün gömülmesi ancak Cumhuriyet savcısı tarafından verilecek yazılıizne bağlıdır. (5) İhbar veya şikâyet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir.

Söz konusu karar, ilgili banka veya malî kuruma ayrıca tebliğ edilir.Elkoyma kararı alındıktan sonra, hesaplar üzerinde yapılan bu kararı etkisiz kılmaya yönelik işlemler geçersizdir. (4) Zilyedliğinde bulunan eşya veya diğer malvarlığı değerlerine elkonulan kimse, hâkimden her zaman bu konuda birkarar verilmesini isteyebilir. (1) 123 üncü maddede yazılı eşya veya diğer malvarlığı değerlerini yanında bulunduran kişi, istemüzerine bu şeyi göstermek ve teslim etmekle yükümlüdür. F) Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri,Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak. (5) Bu madde ile 100 üncü madde gereğince verilen kararlara itiraz edilebilir. (3) Tutuklama istenildiğinde, şüpheli veya sanık, kendisinin seçeceği veya baro tarafından görevlendirilecek birmüdafiin yardımından yararlanır. Gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarakbildirilir, ayrıca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir.